This is an old revision of the document!
Tape 51, 26.07.2007 tarihinde M. Fikri KARADAĞ ile Muhammed YÜCE arasındaki görüşmede özetle ; M. Fikri KARADAG'm Milletvekili adayı olup TBMM'ye girememesi ile ilgili olarak görüştükleri, Fikri'nin “..orda PKK'hlarla Gidipte Ne Yapayım, Orda Cinayet İşlerim..” dediği, Muhammed'in “Ş… bir bayan çıkmış, gebze cezaevinden, apo posterleriyle gidiyor, Ben Onu Vuracağım Ya Yemin Ediyorum, Ben Kafayı Koydum komutanım, böyle bir şerefsizlik, adilik olabilir mi ya, bu ne biçim bir düzen” dediği, Fikri'nin “Terörle Mücadele eden ben olsam, Genel Kurmay Başkanı, bütün askeri çekerim lüzum kalmadı çünkü, madem Meclis'te bunlar yasal olarak temsil edilecek lüzum yok” “Eş.. Türk Diye Boşuna Dememişler Mamocum, İşte Bunun İçin Eş… Türk'ün Manası Bu” dediği, görüşmenin ilerleyen bölümlerinde Muhammed'in “…Star Gazetesin şey yazmışlar, Sizin Şeyin Resimleri Neydi O, Yüzbaşı Tekin” dediği, Fikri'nin “Yıldırım Oktay” dediği, Muhammed'in “He o bide K. PAŞA” “Hepinizin resimleri orda, sizin hakkınız da şey yazmış, milleti galyana getiren” “Hepinizin resimlerini koymuş., bizim dernek başkanı yardımcınız Ali Başkan..” “Hüseyin başkanımızın resmi, onu da koymuş” dediği, Fikri'nin “Mehmet ALT AN bu Ahmet'in kardeşi Çetin Altan'm oğlu” “O ş… suratlı bir herif var ya pis sakallı” dediği, Muhammed'in “Yanlış yapıyorsa …harcayalım onu” “.. Gideriz komutanım, pkk'ymış mkkaymış, bu saatten sonra millete o gerekiyor” “yani illa terörist mi olalım ki bir yerimiz olsun bir yerde” dediği,
Aradan birkaç gün geçtikten sonra evinde otururken Erhan'ın kendisini telefonla aradığını ve bildiği bir kulübe çağırdığını, kulübün ismini şuan hatırlayamadığını, kulübe gittiğini, kulüpte Erhan ve İsmail'in olduğunu, Erhan'ın biraz sonra Alparslan'la Osman'ın geleceğini söylediğini, yaklaşık bir saat sonra Alparslan ve Osman'ın ayrı ayrı özel otolarla geldiklerini, If you have any sort of concerns regarding where and ways to utilize Diyarbakirofisescortlari, you could call us at the website. Alparslan'ın çok yorgun ve bitik bir halde olduğunu, Alparslan'ın Ankara'da bir işimiz var, Ankara'ya gitmemiz lazım dediğini, sonra kendisine dönerek Tekin yalnız sen Ankara'ya gelme biz iki gün sonra geri geleceğiz dediğini, sonra Osman'a dönerek o kaleşnikovu getirdin mi, nasıl sağlam mı diye sorduğunu, Osman'ın da doğrudur getirdim, arabanın bagajında, olmazsa boş bir arazide deneriz dediğini, sonrada sendeki tenekeler nasıl, sağlam mı diye Alparslan'a sorduğunu, Alparslan'ın da Osman'a bendekiler sağlam, benimkiler arabanın gözünde dediğini, bir süre sonra Alparslan, Erhan ve İsmail birlikte Alparslan'ın arabasına bindiğini, Alparslan çok yorgun ve bitkin olduğundan otoyu Erhan'ın kullanmasını istediğini, Osman'ın da kendi arabasına bindiğini ve bu şekilde yola çıktılarını, kendisinin de evine döndüğünü,
Bir süre konuştuktan sonra, K.ALEMDAROĞLU'nun “Bu iş bu iş Milli Demokratik Devrimle biter” dediği, Ü. SAYIN'm da “Başka yolu yok hocam” dediği, K. ALEMDAROĞLU 'nun “Bu işin başka şekli yoktur, Doğu SİLAHÇILARIN bir yazısı varmış sen okumuş muydun onu ?” dediği, Ü. SAYIN'm da “Okudum hocam konuyu ben her gün okuyorum Cumhuriyet” dediği, K.ALEMDAROĞLU'nun “Açık açık şey diyormuş Devrim diyormuş” dediği, Ü. SAYIN'm da “E hepsi öyle demeye başladılar hocam, ben Ankara'da konuşmaya gittim Ankara'da da bütün komutanlar geldi benim konuşmama hepsi aynı şeyi söylüyorlar” dediği, K. ALEMDARAOĞLU'nun “E söylüyorlar da ne duruyorlar o zaman ne bekliyorlar” dediği, Ü. SAYIN'm “Emekliler söylüyor ama bir yerden patlak verecek herhalde”, “Başka yolu yok bu işin” dediği, K. ALEMDAROĞLU'nun da “Öyle değil mi yani sonra”, “Sonra üst taraftan olmayacak bu iş alt taraftan olacak” dediği, Ü. SAYIN'm da “Alt taraftan olacak 60 darbesi gibi”, bir süre daha aynı konu üzerine konuştuktan sonra K. ALEMDAROĞLU'nun “Şimdi Rektörlerin çok sıkı durması gerekir ama göreceğiz” dediği, U.SAYIN'm da “Yok zor o bakalım çok önemli şeylere gebeyiz önümüzdeki üç ay hocam 3-5 ay”, “Çok önemli şeylere gebe bakalım ne olacak yani ee şey telefonda konuşamadığım şeyler var” dediği anlaşılmaktadır.
Jandarma Kurmay Albay M.Yahya ŞAHİN'e yapılan komplo“ kapağı altında (5) sayfalık “Paşam Sizin himmetleriniz sonrası Hatay ” şeklinde başlayarak, son sayfasında “Emir ve Görüşlerinize arz ederim, Saygılarımla 1881-AVŞAR” imzalı dokümanda “Ocak 2006 tarihinde özellikle Vali A.KAYHAN'm gelmesinden sonra Hatay-Serinyol'daki Jandarma Er Eğitim Alayında büyük bir şevkle çalışan Kurmay Albay Yahya ŞAHİN'in komploya maruz kaldığını, olaydan doğrudan veya dolaylı ilgileri olan (15) askeri, emniyet ve sivil şahısların isimlerinin, rütbelerinin ve görev yerlerinin sıralandığı, “İLİŞKİLER-BAĞLANTILAR” başlığı altında yapılan komplo ile Hatay'da kökü geçmişe dayalı menfaat çetesinin oluştuğu, kadronun tesisi İskenderun'da görev yapmış ve halen 3. Kolordu Komutanı olarak görev yapan Korgeneral Ethem ERDAG ile Jandarma Genel Komutanlığı Kaçıkçılık Daire Başkanı Albay Cengiz YILDIRIM'a dayandığı, Şırnak Tümen Kurmay Başkanı iken Serinyol Jandarma Er Eğitim Alayına atanan Kurmay Albay Yahya ŞAHİN'in bu ekibe dahil edilmek istendiği, olumsuz cevap vermesi üzerine tehlikeli birisi olarak görüldüğü, menfaat çetesi içersinde Albay İdris ŞAHİN, İl Jandarma Komutanı Albay Feramuz KÜÇÜK, Yarbay Mustafa YALÇIN, İstihbarat Yüzbaşı Ramazan TURAN, İl Emniyet Müdürlüğünden Şemsettin CANPOLAT'm bulunduğu, (14) askeri, emniyet ve sivil şahıslarla ilgili istihbarı mahiyette bilgiler bulunduğu,
